" Her yer en az bir defa görülmeyi hak ediyor "

20- ALTAY / RUSYA

Kazakistan'dan çıkıp Rusya'ya girdikten sonra, yol ve sınır kapısı geçiş yorgunluğu ile çok fazla yer aramadan Önümüzdeki ilk kasaba olan Rodino'da konakladık. Karavanları bir mağazanın karşısına park ettik ve aradan dakikalar geçmeden bir polis ekibi yanımıza geldi. Pasaportlar ve  araç belgelerini istedi. Hepsinin tek tek fotoğrafını çekip, sanıyorum bir yerlere gönderdi. Sorun ne diyoruz, sorun yok diyor ama sanki sorun varmış tavırlarında. Türkiye'den buraya gelene kadar kapı geçişleri hariç ilk defa polis kontrolüne denk geldiğimiz için, anormal bir şeymiş gibi şaşırıyoruz. Oysa ki o kadar o kadar uzakta Türk plakalı araçları kontrol etmeleri çok normal bir şey. 



Rodino'dan sonraki durağımız Altay Kray bölgesinin başkenti Barnaul şehri. Buralar artık Rusya'nın en doğu şehirleri. Bizdeki gibi doğuya gittikçe zaman tünelinde geriye gidiyormuş gibi olmuyor. Modern binalar, pırıl pırıl dükkanlar, Avm ler, pürüzsüz sıfır asfalt yollar, yüksek model iyi markalı araçlar... Modern dünya adına ne varsa buralarda da var. Şehre yağmur ile birlikte girdiğimiz için çok fazla gezemedik. Karavanı merkezde bir Avm nin önüne park ettik. yakınlardaki eski Rus evlerini gezdik ancak iliğimize kadar üşüten soğuk nedeniyle karavana erken döndük. Buralar aslında Türklerin de yurtlarından. Henüz Türk izine rastlamadık ama google amca öyle söylüyor.
Zaten karavanın ön camına taş geldi ve çatlak ilerliyor. İnternette hep oje sürün demişler, sürdüm ama pek işe yaramadı gibi. du bakalı nereye kadar çatlayacak.







Moğolistan'a yolculuğumuz devam ediyor. Bugün 350 km yol alıp, Moğolistan sınırına 100 km kala mola verecektik ama güzel manzaralar bizi yavaşlattı. Önce teleferik ile Altay dağlarında zirve yaptık. Buradaki otel ve kayak tesisinin güzelliği bizi şaşırttı. Sadece kayak için bile buraya gelinebilirmiş dedik. Yol boyu beyaz Huş ağaçlarının oluşturduğu çok güzel bir yol boyunca devam ettik. Sonra Şaman kültürünün olduğu Most Tsorkaya asma köprüsünden yürüyerek karşıya geçtik. Burada önceden rezervasyon yapılır ise şaman kültürünü tanıtan gösteriler yapılıyormuş. Yakınındaki şelaleye lkadar çok güzel bir yürüyüş yolu var. Vaktimiz olsa birkaç gün Karavanla burada kalmak çok keyifli olurdu ama yollar bizi bekler diye kalmadık. Yollar çok güzel ama her yerde sabit radar var. Kasabalar arası 70 km, kasaba içlerinde 40 km hız sınırı var. Öyle olunca da yol bitmiyor.

Bu bölge ziraat açısından da verimli bir bölge. Yol boyu bütün alanların buğday, şeker pancarı veya ayçiçeği ekili olduğunu gördük. Rusya'da sanırım istisnasız şekilde her şehirde 2. dünya savaşında kaybedilenlerin anısına yapılmış anıtlar, sönmeyen ateşler var.

Buraların kışı muhtemelen felakettir ama bu zamanlarda daha fazla vakit ayırıp, doğaya doymalık planlama yapmak lazımmış. Rusya gerçekten şaşırttı.

Artık akşam oldu ve Moğolistan girişinden önceki son konaklama yerimiz Onday'dayız. Nehir kenarında, bir marketin yanında park ettik. Altay'lı yaşlı bir amca geldi, Türkiye'den geldiğimizi anlayınca çok heyecanlandı. Bizimle konuşabilmeyi çok istedi ama maalesef konuşarak anlaşamadık. Ama anlaşabildiğimiz kadarı ile bizi evine davet etti. Eski bir asker olduğunu anlatmaya çalıştı. Yanımızdan ayrıldıktan biraz sonra geri geldi. yanında kendi yaptıkları reçelden getirmiş. Altay Türkü olduğunu, bizim kardeş olduğumuzu anlatmaya çalıştı. Çok güzel bir anı olarak hafızalarımızda yeri etti..

17 Mayıs günü nihayet planladığımız en uzak ülkeye girmiş bulunuyoruz. Bu defa Rusya çıkışında epey zorladılar. Hele bizim pasaportlarda Amerika'ya gidişlerimizi ve kızımızın orada yaşadığını öğrenince ahret soruları sordular. 3-4 saat süren bir bekleme süreci sonunda Moğolistan gümrüğüne geçtik. Rusya sınır kapısı ile Moğolistan sınır kapısı arasında yaklaşık 20 km mesafede var. Moğolistan sınır geçişimiz çok kolay oldu. Bu bölge Moğol Kazaklarının bölgesiymiş. O yüzden olsa gerek, bizi çok sıcak karşıladılar. İşlemler ilk defa bu kadar kolay ve hızlı oldu. Zaten kalabalık yoktu ama önceki geçiş sıkıntılarını düşününce kolaylığa şaşırır olmuşuz.

Artık Moğolistan'dayız...