" Her yer en az bir defa görülmeyi hak ediyor "

MARDİN

mardin
    Bazı şehirler vardır. Hakkında çok şey duyarsınız, merakınız artar,beklentiniz yükselir ve artık orayı mutlaka görmeniz gerektiğini düşünmeye başlarsınız. İşte Mardin, o şehirlerin başında gelenlerdendir.Ben bir yıl içerisinde iki defa gitme fırsatı bulanlardanım. Evet orijinal özellikleri olan, farklı bir havası olan bir bölge. Yinede beklentileri yüksek tutmamakta fayda var. Yoksa hayal kırıklığı yaşama ihtimaliniz yüksek bir şehir. 
   Asıl gezilmesi, görülmesi gereken yer eski Mardin. Onun dışında kalan, yeni Mardin dedikleri, sıradan çok katlı yapıların ve Toki binalarının çevrelediği sıradan beton yığını bir şehir.
   Mardin bir dağın yamacında kurulmuş, bu hali ile yeşili olmayan Artvin'e benzettiğim bir şehir. Merkezinde tek ve tek yönlü bir ana caddesi var. Onun haricinde meşhur eşeklerinin yürümesi için yapılmış,daracık ve dik sokaklardan oluşan bir şehir.
  Mardin'deki en büyük hayal kırıklığı,bizim insanımızın estetik kaygısından uzak, sıradan şehirleşme becerisi. Çok güzel yan yana eski Mardin konaklarının yanına, sıradan, görgüsüz,betonarme binaları yapma becerileri. Avrupa'nın birçok şehrinde gördüğüm üzere, bu şehir medeni bir ülkede olsa, tarihe ve mimari dokuya uygun olmayan tek çivi bile çaktırmazlar.Neyse gelelim Mardin izlenimlerine....
         mardin
  Mardin Kalesi, şehrin en tepe yerine yerleştirilmiş. Manzaranın en güzel yer olduğu kesin ama maalesef askeri alan olduğu için ziyaretçilere yasaklanmış bir bölge. İnsan bu kadar turistin geldiği yerde, böyle bir kısıtlama yapılmasına kızmadan geçemiyor
mardin
1895 yılında Süryani katolik Klisesi olarak yapılan bina, 1995 yılında restore edilerek, Mardin Müzesi haline çevrilmiş. İçerisinde bölgeye ait orijinal eserler mevcut. Tarih, kültür meraklılarının mutlaka ziyaret etmesi tavsiye olunur.
mardin
                          İlk Ebru çalışmamı yapmak Mardin Müzesinde kısmet oldu..
mardin                           






Sabancı'lar her yer de :)  Şaka bir yana güzel bir Müze yapmışlar. İçerisinde bölge ürünleri yanında zengin bir fotoğraf sergisi  görme şansı var.
mardinmardin





.

mardin

 Latifiye cami, özellikle giriş kapısındaki güzelliği ile görmeye değer
mardinmardin



eda erata
Mardin de bir Güzellik...
mardin
Mardin'e gece bakışı
mardin
Bu da bizim Mardin hatırası
mardin
Belediyenin kadrolu eşekleri, Mardin'in aslında çöp arabaları...
  Mardin dahil,Türkiye'nin doğusuna gittikçe,özellikle alkollü yemek yenecek düzgün mekan bulmak ciddi sıkıntı. Mardin'de kaldığımız,üstelik 4 yıldızlı olduğunu iddia eden otelde alkol servisi yoktu Kısa bir araştırmadan sonra, merkezde Bağdadi cafe-restoranın bize göre olduğu bilgisini ediniyoruz. Burası 1 yıl önce açılmış, Türkiye'nin ilk 10 restoranından biri olduğunu iddia eden bir mekan. İlk 10 iddialı olsa da tipik Mardin konağından restauranta dönüştürülmüş, hoş, kaliteli ambiyansı güzel bir yer haline gelmiş.Şansımıza canlı fasıl da vardı ve değişik arap, süryani şarkılarını dinleme şansını da yakaladık... 
mardin
Yöresel yemeklerden bir tabak. Özellikle solda ki etli ekmek her yerde var. Bana çok sert, tatsız,tuzsuz geldi ama farklı bir tat olarak tabii ki yenilebilir..
mardin
mardin
mardin
700 yıllık Artuklu mimarisi ile yapılmış Kasımiye Medresesinden resimler. Alt ta o zamanlarda kullanılmış cerrahi malzemeler de mevcut.
Deyrulzafaran Manastırı

Deyrulzafaran Manastırı ( Safran Manastırı)..Mardin'e 9 km uzaklıkta bir tepenin yamacına kurulmuş, mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisi. Hatta bahçesinde safranlı çay içmeniz ayrıca önerilir. 5. yy.da yapılan manastır, içerisindeki güneş tapınağı ile ayrıca ilgin ve bir o kadar orijinal bir kilise.
                                                   mardin midyat
 Mardin'e gelipte Midyat'a gitmemek olur mu. Burası belki de asıl dinlerin ve dillerin ortak yaşadığı yer. Sayıları 3000-4000 kişi kalsa da, bura da Süryanilerin izlerini her yerde hissetmek mümkün. Kafanızı nereye çevirseniz bir kilise görmeniz mümkün.
mardin midyat
mardin midyat
Midyat Konuk evi, Sıla dizisinin ( ben hiç izlememiş olsam da ) burada çekilmiş olması nedeniyle, artık sıla evi olarak daha bilinir olmuş. Terasından bütün Midyat'ın en güzel görülebildiği, aslında tipik ve büyük Midyat konağı. Midyat'ın Çarşısı Telkari ve Süryani Şarapları satan dükkanlarla dolu. Bir şarap sever ve birazda şaraptan anlayan birisi olarak, Süryani şaraplarını pekte beğendiğimi söyleyemem. Çoğu ev yapımı deseler de sanki sonradan su katılmış tadı verdiler ve fiyatlarda pekte uygun değiller.
mardin midyat
          Midyat Konuk Evinden bir manzara
mardin midyatmardin midyat

mardin midyat
Midyat'ta asıl görülmesi gereken yer Mor Gabriel Manastırı..347 yılında yapılmış, Günümüz dünyasında ayakta duran en eski Süryani Ortodoks Manastırı. Manastır görevlisi, Süryanileri anlattıkça, aynı topraklarda yüzyıllardır birlikte yaşadığımız Süryaniler hakkında, aslında ne kadar az şey bildiğimizin biraz utangaçlığı, biraz mahcubiyeti ile Manastırı ilgi ile gezeceğinizden eminim.

Başka bir gezi yazısında buluşmak dileğiyle...