" Her yer en az bir defa görülmeyi hak ediyor "

İSTANBUL


BALAT
Bir karikatür hatırlıyorum. Balat’ta sokakta oynayan çocuklardan birisi bağırıyor “fotoğrafçılar geliyor, kaçın! “ …İstanbul’un bu en çok fotoğraf çekilen bölgesinde durum, o durum. Her üç kişiden birisinin elinde fotoğraf makinesi var ve artık insanlar fotoğrafçılardan bıkmış durumda..
Balat aslında 6-7 Eylül 1955 olaylarından sonra şehri terk eden Rumlar ve sonrası varlık vergisi nedeni ile giden Yahudilerden kalan rengârenk evler ile dolu.  Sahile yakın bölgede o kadar çok ve çeşitli konseptte kafe açılmış ki, şaşırmamak ne mümkün. Ama asıl şaşılması gereken bu kadar entel dantel ana sokakların bir arka sokağına gidince ki kültür şoku oluyor. İki sokak arasında yüzyıllar var gibi .. Pislik içerisinde, bir o kadar da güvensizlik hissi yaşatan, her an başınıza yıkılacakmış gibi duran evlerin arasında yürümek biraz cesaret istiyor. Üstelik o arka mahalleleri Roman vatandaşlarımız sahiplenmiş ki, gerisini anlamanız zor olmasa gerek.
Sokaklarında biraz yürüdüğüm Balat izlenimlerimin özeti böyle. Çocuklar benden kaçmadılar ama, yine de onları çekmedim. Görmeyenler için çektiğim fotoğraflarımdan bazılarını paylaşıyorum ama yolunuzu o tarafa düşürüp,1-2 saat dolaşmanızı öneririm. Mutlaka şaşırtıcı bir şeyler göreceksiniz..























EMİRGAN KORUSU

emirgan korusu
Bu yazıda farklı bir şey deneyeceğim. Bu klasik bir gezi yazısı olmayacak. Nisan ayındayız ve İstanbul boğazına bakan Emirgan'daki Emirgan korusuna gidiyoruz. Neden Nisan ayı diyenler içinse, Nisan ayı Emirgan korusundaki lalelerin en güzel olduğu zaman olması..
emirgan korusuemirgan korusu
emirgan korusu

emirgan korusuemirgan korusu






















emirgan korusu

Koru, 17. yüzyılda Osmanlı padişahı IV. Murad tarafından İranlı Emir Güne Han'a armağan edilmiştir. Daha önce Feridun Bahçeleri olarak anılan bölge bundan sonra Emirgan Korusu olarak anılmaya başlanmıştır.2006 yılından itibaren her yıl Nisan ayında Lale Festivali düzenlenmektedir.
emirgan korusu
emirgan korusu
emirgan korusu
emirgan korusu

emirgan korusu
Koru içerisinde  Büyükşehir Belediyesine ait Sarı Köşk'te bulunmaktadır. ancak özellikle hafta sonu kalabalık nedeniyle, orada bir şeyler yiyip-içmekte sıkıntı yaşayabilirsiniz. ona göre hazırlıklı gitmekte fayda var. Zaten her taraf mangalcılar, piknikçilerle dolu olduğundan, siz en iyisi birkaç saat manzara seyredip, fotoğraf çekmek üzerine kendinizi hazırlayın derim.
emirgan korusu
emirgan korusu

emirgan korusu
Koruda her çeşit lale görmeniz mümkün. Hatta çok nadir bulunan ters lalelerden bile görmeniz mümkün.
emirgan korusu
  Emirgan Korusunun kendi güzelliği kadar, burada ki boğaz manzarası da ayrı bir güzellikte. Hele ki hava da güzelse,dünyanın en güzel şehir manzarasını izleyebilirsiniz.
emirgan korusu
emirgan korusu
Koru içerinde küçük bir de şelale park var. Dünyadaki en güzel üç ses ten birisi olan su sesini dinleyerek, yorgunluk atabilirsiniz. (diğer ikisini de bilirsiniz herhalde :)  )
emirgan korusu
Emirgan'ı gezdikten sonra bizim gibi, boğazda rakı-balık da yaparsanız nazar değmesin keyfinize. Hele ki akşam olur da boğaz köprüsünün muhteşem manzarası, boğazın ılık rüzgarı da size eşlik ederse.....daha ne olsun
emirgan korusu



ATATÜRK ARBORETUMU

Arboretumlar bilimsel araştırma ve gözlem amacıyla orijini ve yaşları belli, her biri doğru ve dikkatli bir şekilde bir araya getirilmiş olan çoğunluğu ağaç ve diğer odunsu bitki taksonlarının uygun seçilmiş alanlarda yetiştirilip sergilendiği tabiat parçalarıdır. Başka bir açıdan bakıldığında arboretumlar eğitim ve bilimsel yanları ağır basan bilgi, emek ve sabırla meydana getirilmiş birer canlı bitki müzeleridir.

Sarıyer'de ki bu Arboterumda çektiğim fotoğrafların bazılarını paylaşayım ki, sizlerde gitmek için çaba harcayınız. İlkbahar ya da Sonbahar da gitmeniz önerilir..