" Her yer en az bir defa görülmeyi hak ediyor "

TAİPEİ


Hong Kong’dan 1.30 saatlik bir gece uçuşuyla vardığımız Taipei, Tayvan’ın en kalabalık şehri ve aynı zamanda başkenti. Eğer normal pasaportunuz varsa vizenizi havaalanına indiğinizde alabiliyorsunuz, ancak yeşil pasaport için önceden konsolosluğa başvurmanız gerekiyor. Para birimi Yeni Tayvan Doları ve çoğu şey(taksi, yeme-içme,ulaşım vs) Türkiye’yle kıyaslandığında ucuz. Eğer bir kaç gün kalmayı planlıyorsanız ulaşım için EasyCard denen ulaşım kartlarını almanızı tavsiye ederim, her defasında bilet almaktan çok daha hesaplı ve pratik oluyor. Otel/hostel seçerken metro duraklarına yakın olmasına dikkat etmek gerekiyor, özellikle çoğu turistik yer kırmızı hat üzerinde olduğundan biz Shilin’de Happy Taipei Hostel’de konaklamayı tercih ettik. Hostel uygun fiyatlarına göre oldukça temiz ve güzeldi.
İlk gün ilk durağımız Chiang Kai-shek Memorial Hall'du. Ölen bir devlet başkanın arkasından yapılan bu yapı hakkında çeşitli tartışmalar var, Chiang Kai-shek milliyetçi partinin lideri olarak yıllarca Tayvan'da hüküm sürmüş. Kimileri için bir kahraman, kimileri ise "Beyaz Terör" döneminin sorumlusu faşist bir başkan. Her halükarda görülmeye değer bir nokta. Meydanın bir ucunda anıt,iki yanında da tiyatro ve konser salonları var.
taipei
Bu kadar geniş ve ferah bir meydan görünce Hong Kong'un ne kadar kabalık olduğunu bir kez daha anladık.
taipei
  Anıtın etrafında yürüyüş yapmak için güzel bir park var, burada biraz oyalandıktan sonra bisiklet kiralamaya karar verdik. Bisiklet kiralamak oldukça kolay, neredeyse her sokakta bulunan noktalardan kullanıma hazır bisikletleri kredi kartınızla alıp başka bir yerde geri bırakabiliyorsunuz ve ilk yarım saat için her hangi bir ücret almıyorlar. Şehir oldukça düz ve yollar bisiklet kullanmak için ideal, trafikteki araçların yarısı motorsikletlerden ve bisikletlerden oluşuyor.

  Bisikletlerimizle kısa bir yolculuk yaptıktan sonra Longshan Temple'a gidiyoruz. Burası Taipei'nin en görkemli tapınaklarından biri. Çin Yeni Yılı dolayısıyla tapınaklar normale göre biraz daha kalabalık. 
taipei
taipei


Budist tapınakları kişisel olarak benim en çok ilgimi çeken yerler. Görmeye alışık olduğumuz cami ve kilise ibadetlerinden çok daha farklı şeylerle karşılaşabiliyorsunuz. Tütsü yakmak tapınak ibadetinin bir parçası, o yüzden tapınakların içi genellikle ağır bir tütsü kokusuyla kaplı oluyor, çalışanların neredeyse hepsinin maske takmasının sebebi bu. İnsanlar getirdikleri yiyecekleri(çikolatadan makarnaya neredeyse her şeyi görebilirsiniz) burada tanrılara sunuyorlar. Benim ilgimi çeken bir diğer şey de Kau Cim denen şans/kader çubukları.
taipei
  Silindir bir kutunun içinde bir çok çubuk var ve her çubuğun ayrı bir numarası oluyor. Kutuyu sallıyorsunuz ve içinden rastgele bir çubuk düşüyor, düşen çubuğun numarasına göre gidip fotoğraftaki beyaz kağıtlardan alıyorsunuz. Kağıtlarda aklınızdan geçen sorunun yanıtı veya kaderinizle ilgili şeyler yazıyor.Dilek dileyip dileğinizin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini öğrenmek için de başka yöntemler var.Biz 4 kişi bu çubuklardan aldık ve ingilizce bilen lokal insanları sıkıştırıp ne anlama geldiklerini sorduk, diğer 3 arkadaşımın geleceğinde evlilik çıkarken sıra bana geldiğinde yorum yapmaktan kaçındılar. Görünen o ki daha babam uzun bir süre daha benden kurtulamayacak.
  Tapınak ziyaretimizden sonra park ettiğimiz bisikletlerimizi alıp Taipei 101 denen, 101 katlı ve dünyanın en uzun ikinci yapısı olan gökdelene doğru yola çıktık.Normalde gökdelenin en tepesine çıkıp manzara izleyebiliyorsunuz ama hava sisli olduğu ve fazla abartılmış turistik bir şey olduğunu düşündüğümüz için biz çıkmadık onun yerine yemek yemeye karar verdik
taipeitaipei
  Din Tai Fung adındaki restoran, dünyanın en ucuz Michelin yıldızlı restoranlarından biri. Birden fazla şubesi var ve her şubesi neredeyse aynı kalitede. Bizim de şu ana kadar yediğimiz en güzel dim sum yeriydi diyebilirim. Genellikle haşlanmış hamurun içine et/karides/sebze konularak yapılan dumpling'leriyle ünlü. Yemek konusu apayrı bir mevzu olduğu için ona çok değinmiyorum, ancak 1 ayın sonunda neyi sevip neyi sevmediğimi sonunda anlamış olduğum için mutluyum diyebilirim.
taipei



   Ertesi gün Shilin civarındaki bir parkta biraz dolaştıktan sonra her yıl Çin Yeni Yılı sonunda yapılan geleneksel dilek feneri(Lantern) festivaline gittik. Gerçekten çok güzel bir görüntüydü ancak, inanılmaz bir kabalık vardı.
  Ertesi sabah Beitou tarafındaki kaplıcalara gittik, bu bölgede onlarca farklı işletme var. Bazıları açık hava kaplıcaları ve halka açık. Halka açık olanlara genelde yaşlı Asyalı amcalar teyzeler gittiği için bizim pek gidesimiz gelmedi, o yüzden civardaki özel işletmelerden birine gittik. Açıkcası çok gidilmesi gereken bir yer olduğunu düşünmüyorum ancak eğer çok vaktiniz varsa yorgunluk atmak için gidilebilir. Buradan sonra Elephant Mountain denen ve yaklaşık 30 dakika merdiven tırmanarak çıkabildiğiniz ve şehrin manzarasını izlemek için gidilen dağa gittik.

taipeitaipei

   Merdivenleri çıkarken biraz zorlandık ama karşılaştığımız manzara gerçekten çok güzeldi. Buradan sonra Raohe Night Market'a doğru yola koyulduk. Bence Taipei'nin en farklı ve ilgi çekici yanı şehrin her tarafında gece kurulan pazarlar. Bu pazarlar özellikle değişik sokak yemekleri ve ucuz ıvır-zıvırlarıyla ünlü. Benim tavsiyem yiyeceklerin görüntülerine çok takılmadan denemeniz, bazıları gerçekten çok lezzetli olabiliyor.


                 Sokağın başındaki bir tapınak.
taipei           
taipei







 Özellikle değişik deniz ürünleri ve hamur/jöle tatlıları pazarlarda en çok karşılaştığınız yiyecekler. Eğer yemek konusunda garantici biriyseniz kızarmış şeyleri(balık,karides tavuk vs) tercih edin.

   Son günümüzde de Taipei'ye yaklaşık bir buçuk saatlik uzaklıkta olan Jiufen adlı kasabaya gittik. Bu kasaba ünlü bir anime filmine(Spirited Away) ilham kaynağı olmasıyla biliniyor.

taipei

  Dar sokakları ve yokuşlarıyla ünlü kasabada, her yerde bir çok çay evi bulmanız mümkün. Masaların ortasındaki ocaklarda sürekli su kaynıyor ve çay yapraklarını ayrıca getiriyorlar. Bizdeki gibi çayı uzun süre demlemek yerine az miktarda yaprağı bardağa koyup üstüne su ekleyip 15-20 saniye bekledikten sonra içiyorlar. Çayların pek tadı olduğu söylenemez ancak konsept olarak güzel.

taipei

Yürürken mutlaka gözünüze çarpacak olan bir diğer yer de hayalet maskeler müzesi. Maskeleri yapan adam bu yaratıkları gece rüyasında görüyormuş. Bence biraz sıkıntılı bir bilinçaltı:)
taipei
 Özet olarak Taipei'de 3 gün her yeri görmeniz için yeterli bu yüzden bizim için ideal bir hafta sonu kaçamağı oldu: