Amerika'da Orlando eğlencenin ve alışverişin başkenti olarak bilinirmiş. Orlando'ya gidince alışkanlık olarak hemen şehir merkezine gittik. Bir bakalım nasıl bir şehirmiş diye. Bomboş sokaklar,neredeyse hiç insan olmayan, sağda solda evsizlerin kıvrılıp yattığı ya da bir şeyler istediği itici bir şehir ile karşılaştık. Bu nasıl bir şehirdir,böyle eğlence ve alışveriş şehri mi olur şaşkınlığı ile şehir içerisinde biraz yürüyüş yaptık.
Şehrin ana merkezinde çektiğim fotoğrafların bazıları bunlar. İlk baştaki Lake Eola Park etrafında yürüyüş yapan insanlar nedeni ile biraz insan yüzü gördük.Dikkat çekici başka bir şey sokaklarda bolca Manolya ağaçları vardı. Bu kadar çok Manolya ağacını aynı anda,başka bir yerde gördüğümü hatırlamıyorum.
Şehir merkezindeki sıkıcılıktan kurtulup,eğlence parklarını dolaşalım diye önce Walt Disneye gittik. Meğerse şehirde göremediğimiz insanların tamamı buralardaymış. Her taraf insan seli gibi kalabalık. Ana eğlence parklarına giriş kişi başı 120 dolar civarında, zaten yarım günümüz kaldı diyerek ( yoksa parası nedir ki,120 dolarcık :) ), eğlence parklarına girmedik. Sağ olsun yağmur da bizi yalnız bırakmadı. Yorulana kadar dolaşıp,akşam yemeğine gitmek için ayrıldık.
Ertesi gün kahvaltıdan sonraki durağımız Universal Studyosunun olduğu bölge. Sadece otopark ücreti 22 dolar,tematik parklara giriş 110 dolarcık.Buna rağmen gişe bolluğunu ve insan selini görüyorsunuz. Dünyanın her tarafından gelmiş insanlar,sadece bu parklarda 1 hafta 10 gün takılıp,tatil yapıyorlarmış. Fabrika kurup uğraşmaya ne gerek var dedim orada da,darphane gibi mübarek.
Günümüz bitip,hava alanına giderken İnternational Drive bölgesinde gördüğümüz ilginç yapı.
Amerika'nın en güzel Outlet mağazaları Orlando'da diye bilinirmiş.Orada ki en büyük Outlet mağazasını hızlıca dolaştık. Ben başka şehirlerdekinden başka bir fark göremedim. Üstelik kuşa dönmüş kendi paramız ile hesaplayınca,oralardan alışveriş yapmak pek hesaplıca gelmiyor.
Artık ayrılık ve dönüş zamanı.. Bir günlük Orlando ziyaretimizden kısa notlarım ve bazı fotoğraflarım bunlar. Amatör bile sayılmayan bu blog yazarını hoş görmeniz dileği ile..