" Her yer en az bir defa görülmeyi hak ediyor "

BİTLİS - MUŞ

 


Karavan ile Doğu gezimizin Van gölü kenarındaki gezimiz devam ediyor. Göl kenarında bir süre gittikten sonra yolumuza yakın olan Nemrut Krater gölünü görmeye gidelim dedik.. Gölün yolu gerçekten çok kötü. Toz toprak içinde, bozuk bir yol. Bir saat gidip, aracı park edecek yer bile zor bulunan bir göle varılıyor.





Manzara desen vasat, yüzeyim desen mümkün değil, yürüyüş yapayım desen öyle bir yer yok. Uğramaz olaydık diyeceğim de, beni gezi notlarımdaki sloganım "her yer en az bir defa görülmeyi hak ediyor!".. Üstelik "acelen varsa ne işin var karavanda!" sözü de bana ait )).. Yarım saat biz göle baktık, o bize baktı, gerisin geri kaçtık..






































Ahlat çok küçük bir ilçe ama göl kenarında olunca manzaralar güzel. Ama asıl Ahlat mezarlığı muhteşem.. Orası medeni dünyada olsa milyonlarca insan ziyaret eder, fabrika gibi para basardı.. Burada olunca koyunlar otluyor. Neyse konuyu fazla dağıtmayalım, yolu düşenler görmeden geçmesin.








Ahlat'ta gece nerede kalırız diye bakarken aklıma geldi. Malum burada şahsımın sarayı var. Orası şahsımın değil milletimin sarayı diyenlere sorsam.. Milletin bir ferdi olarak, gelmişken orada kalabilir miyiz acaba?. Yok kalamazmışız. Göl kenarında Öğretmenevi ve bitişiğinde Uygulama oteli var. Onların otoparkı karavanla kalmak için uygun. Hem güvenlik hem manzara için başka yer bakmaya gerek yok..
Sabah göl üzerinden güneşin doğuşu çok güzel, kaçırma dediler. Sabah 5.30 gibi iskeleye indim, güneş çoktan doğmuş. Arkadaş ben nereden bileyim daha da erken doğduğunu. İskeleye inmişken şahsımın sarayını çektim, fotoğraflarda anlaşılır orası..



















Van'dan Tunceli tarafına geçmek için Muş'tan geçiliyor. Muş ovası gerçekten büyük bir ova. Muş'un kendisi sanırım memleketin en vasıfsız, en bakımsız şehirlerinden. Karavanla şehre girdik, 5 dakika sonra çıktık. O kadar küçük ve baktık görmeye değer hiçbir şey yok. Kötü binalar ve sokaklardan başka, ki onlar zaten her yerde.. Muş'ta görülecek tek yer Murat Köprüsü dediler, gördük, görüntüledik..
Köprünün olduğu yerde lokantalar, çay bahçeleri filan var. Büyük bir otopark da var. Yani istenirse karavanla kalmaya uygun. Köprüden başka görmelik bir şey olmadığı için biz kalmadık ama o yol üzerindeki en uygun yer yine de burası olarak görmüştüm.
Yalnız şahsım tembel bir insan olduğumdan artık 2 kiloluk fotoğraf makinamı taşımıyorum . Gezi boyu tüm fotoğraflar İphone'umdan.



1993 yılında PKK pususu sonucu hayatını kaybeden 33 er için Bingöl'e 13 kilometre uzaklıkta bulunan ve "Anıttepe" ismi verilen yerde Türk Bayrağı şeklinde anıt yapılmış, 33 şehit askeri simgeleyen 33 metre uzunluğundaki direğe Anıtkabir'den getirilen 10 metrekarelik dev Türk Bayrağı asılmak suretiyle askerlerin temsili resminin olduğu anıt mezarı yapılmış. Burada kısa bir mola vererek terörü, yapanları, yaptıranları, aracı olanları bir defa daha lanetledik. Askerlerimizin anısı önünde saygı ile eğildik..

Bundan sonraki durağımız. bizim de çok merak ettiğimiz Tunceli olacak.. Orada görüşmek dileği ile..