Avrupa'nın ve Çikolatanın başkentine hoş geldiniz. Brüksel Avrupa'nın başkenti denilmeyi hak ediyor,tabii ki böyle resmi bir şey yok ama, Avrupa birliğinin merkezi ve önemli kurumları ile Nato merkezi bu şehirde bulunmaktadır.Aslında bu önemli kurumları ve onların binalarını çıkarsanız geriye pek de bir şey kalmıyor gibi. hani bizde de bir söz vardır, Ankara başkent olmasa idi,köy olurdu diye, öyle bir durum burada da var.
Yukarıdaki resim de Brüksel Belediye binasıdır ( Brussels Town Hall ). Binanın yapımı 1402 yılına dayanır ve söylenene göre tamamlanması tam 18 yıl almış. 96 metre yüksekliğinde olan belediye binasının kulesi eskiden çan kulesi olarak kullanılmaktaymış. Günümüzde kulenin tepesinde şehrin koruyucu meleği olduğuna inanılan “Michael” isimli baş melek heykeli yer almaktadır.
Royal Palace (Belçika Kraliyet Sarayı)
Bu heykel dilimize “İşeyen Çocuk Heykeli” olarak geçmiş. Brüksel’in en meşhur heykellerinden biri olan Manneken Pis 1619 yılında yapılmış.
Grand Place Meydanı, UNESCO dünya mirası listesinde olan ünlü Brüksel meydanı.
Nato merkezi geniş bir alana yayılmış durumda. Nato binası resimlerini her yerde görebilirsiniz ama otobüs durağının resmini pek bulamazsınız :)
Belçika Avrupa'da yaşayan Türk sayısı olarak,Almanya'dan sonra ikinci sırada gelmektedir. Özellikle Afyon'luların çok olduğu bilinmektedir.Hatta Belçika'lıların Türkiye mi büyük Emirdağ'mı diye sordukları rivayet edilir. Ben Afyon'da mecburi hizmet yaptığımdan olsa gerek, tipler tanıdık gelmekte idi. Uzaktan gördüğümde Türk olduklarına, kızımla bahse girerdik, yaklaşınca konuşmalarından teyit ederdik ve pek yanılmazdım. Kravat takmadan takım elbise giymek bizimkilere ait ayrı bir özellik..
Brüksel'de patates kızartması, midye tava,whaffle ve tabii ki çikolata yenir. Belçika çikolatasına katkı maddeleri katılmadığından,kısa sürede tüketilmesi tavsiye edilir.
Brüksel'i gezmek için aslında bir tam gün yeter. Geniş geniş gezeyim derseniz belki iki gün ama üç güne yayarsanız yapacak bir şey bulamazsınız..Benden söylemesi..
