" Her yer en az bir defa görülmeyi hak ediyor "

ARDAHAN - KARS

 Karavanla doğu gezmesinde en vasat gördüğümüz, konaklamadan geçtiğimiz yer Ardahan oldu. Görülecek iki müzesi ve kalesi var. Kale bitmeyen tadilatta imiş, ancak böylesi uzaktan görülüyor. Müzelerden örnek fotoğraflar koydum. Gerisi tozlu yollar içerisinde, insanın il merkezi demekte zorlandığı bir yer. Bir sokağa az bir asfalt yapmışlar, matah bir şeymiş gibi hayırlı olsun afişleri asmışlar.. o derece..



















Sonuçta 2 -3 saatte bütün şehri gezebiliriz. Biz de öyle yapıp, yolumuza devam ettik.
Ardahan'dan bir anekdot.
Tozlu yollarda Karavan çok kirlenince, merkezde bir benzinlikte yıkatalım dedik. Çocuk yıkarken, istasyon sahibi ve yanındaki bir arkadaşı, "aaa, bu karavanmış" deyip, karavanın yanına geldiler. Biz kenardan bakıyoruz. Adam geçti arka sürgülü kapıyı cart diye açıp merdivene çıktı, diğer arkadaşı da yanından kafasını uzattı, karavanı inceliyorlar. İçimizden ohaaa, dedik ama, çok deplasmanda olunca dışımızdan diyemedik..🙃




Çıldır yolu üzerindeki Şeytan kalesi görmeye değer. Buralarda karavan ile konaklamaz ama gündüz görüp, geçmeli. Şeytan Kalesi 14. yüzyılda Urartu'lar tarafından yapılmış, gerçekten ilginç bir kale. Masallardaki ortaçağ kaleleri gibi. Karavanı park ettikten sonra 2 km kadar düz bir yolda yürüyerek ulaşılıyor. Kalenin tam karşısına geldik, yakınımızdaki bir vatandaş yanındakilere havasını atar tarzda konuşuyor. Ben çok önce buraya geldim, herhalde 20 sene olmuştur ama o zaman kalenin girişi düzdü, şimdi kocaman kayalar var dedi. Artık kendimi tutamadım. Amca burası en az 700 yıllık kale, senin çok önce dediğin 20 sene onun yanında dün sayılır, ne düzlüğü anlatıyorsun dedim. Hava ufaktan bir soğudu..










Şeytan kalesi sonrası konaklama Çıldır gölü kenarında. Göl kenarı boyunca irili ufaklı balık lokantaları var. Karavan ile bunların herhangi birine yaklaşıp orada kalmak mümkün. Biz de manzarası en güzel diye gözümüze kestirdiğimize yanaştık. Sadece son fotoğrafım Çıldır gölünde daha önceki gidişimizde çektiklerimden. 













Yine yeniden Kars
Kars'ta bir yerel TV, halkla röportajlar yapıyor. Muhabir, yaşlı amcaya soruyor:
- Şehirden, hizmetlerden memnun musun?
- Allah dövlete, millete, kaymakam bege, bölediye başganımıza zeval vermesin.
- Başka derdin yok mudur?
- Vardır...
- Nedir?
- Doksan sene once buraya Ruslar geldi... Ha bu belediye binalarını, okulları, çeşmeleri, istasyonu, yolları, kaldırımları yaptılar, sonra gettiler... Yaptılar da doksan senedir bi kere Kars'a gidek, yollar bozuldu mu, kanallar tıkandı mı bakak da tamir edek demediler.. Ha ben bu Rusların avradını...
Durum bu durum.. İyi ki Rus'lar geçmiş bu topraklardan..




Kars ciddi bir Üniversite kenti olmuş. 20 bine yakın üniversite öğrencisi kentin havasını değiştirmiş. Gençlerin takıldığı düzgün mekanların sayısı epey artmış. Özellikle eski Rus binalarının restore edilerek cafe restoran haline dönüştürülmesi kaliteyi çok yükseltmiş. Mekanlardaki menü servis kalitesi batı illerinden hiçte aşağıda değil. Fiyatlar da batı illerinden farklı değil..
Kars kazının ünü arttıkça fiyatı da artmış. Ama Kars kazı yetmediği için başka illerden de kaz getirilip Kars kazı diye satıldığı, ama onların aynı lezzette olmadığı söyleniyor. Kaz pişiren pek çok restoran var ama onların müşteriyi yolunacak kaz olarak gördüğü rivayet edilir..
Kalenin olduğu mahallede ciddi bir düzenleme restorasyon çalışmaları yapılmış. Ama arka mahallelerdeki yolların ve eski metruk binaların tez zamanda elden geçirilmesi gerekiyor..
Kars etnik köken açısından her türlü insana sahip ve bunların sayısı birbirine çok yakın. Örneğin yerel seçimlerde insanların hangi partinin adayından çok, adayın hangi etnik kökene sahip olduğuna göre oy verdiğini öğrenmek şaşırtıyor.
Kars insanı şaşırtıcı derecede modern, çağdaş dünyayı takip eden aydın insanlar. Ülkemizin en batılarında görmeye alışık olduğumuz yobazlıkları burada görme olasılığı çok düşük..






Yukarıdaki fotoğraflarda Kars'ın yöresel kahvaltılıklarından örnekler. Ayrıca Tarık Akan'ın oynadığı Malakanlarla ilgili deli deli olma filminin çekildiği değirmen var..Kendisinden haz etmem ama Orhan Pamuk'un Kar romanını yazarken kaldığı otelden görüntüler var.

Buradan bir hikaye.. Malakanlara onlardan olmayan kimse kız vermezmiş. Malakan bir değirmenciye ne zaman evleneceğini sormuşlar. "Bizden bekar kadın kalmadı ki, bir yaşlı Malakan amca var ölmesini bekliyorum , o ölünce karısını alacağım" demiş..






Kars'a gelip de Sarıkamış'a gitmemek olmaz. Hele kış ise oradaki karlı dağları, kayak tesislerini görmeden olmaz. Çıldır gölü etrafında çok güzel ve bir o kadar kaliteli küçük otel / restoranlar açılmış. Bir günü oralarda geçirmek gerekir. Kış fotoğrafları Sarıkamış ve Çıldır gölünü daha önce gezdiklerimden..


Kars şehir merkezinden 42 kilometre uzaklıktaki Ani Ören Yeri görülmezse Kars gezisi eksik kalır. Burası yerleşim ve savunmaya çok elverişli topografyası nedeniyle tarih öncesi dönemlerden itibaren çeşitli kültürlere ev sahipliği yapmıştır. Ortaçağ Döneminde önemli bir ticaret yolu olan İpek Yolu’nun Kafkaslardan Anadolu’ya ilk giriş noktasında kurulmuş olan kent, bu dönemde büyük bir gelişme göstererek bölgenin politik, kültürel ve ekonomik merkezi konumuna yükselmiştir. Ani, büyük oranda ayakta kalmış olan etkileyici surları, dini ve sivil mimarlık örnekleri ve şehir planlaması ile Ortaçağ kentinin bir özeti niteliğindedir. Ani’de tarih boyunca süren çok kültürlülük buradaki dini ve sivil mimarinin biçimlenmesinde de etkili olmuştur. Ateşgede Tapınağı, çeşitli plandaki kiliseler ve Selçuklu Dönemine ait cami gibi farklı dinlere ait yapıları bir arada bulunduran Ani, çok kültürlü bir yapıya sahip ticaret kenti olarak Ortaçağ Dönemi mimarlık ve şehircilik tarihi içinde de özel bir konuma sahiptir.

Biz Karavan ile Doğubeyazıt yoluna doğru yol almaya başlarken son olarak söylemek isterim ki; Kars gezip görmek, kültür ve gastronomi açısından gidince pişman olmayacağınız bir yer. İste uçak ile, ister tren ile, ister karavan ile, ister yaya olarak... yok yaw yaya olarak gidilmez, çok uzak, çook.. Bak çok uzak deyince aklıma bir anım geldi. kızım bir ara tutturdu baba artık Uzakdoğu'ya gezmeye gidelim diye. Tamam kızım Kars biletlerine bakayım dedim. Ne Kars'ı yaaa dediğinde Uzak ve Doğu işte demiştim ))..