" Her yer en az bir defa görülmeyi hak ediyor "

ARTVİN

 



Karavan ile Trabzon'dan Doğu turumuzun Trabzon'dan ayrılmadan önceki son durağımız, benim tee Orta okula başlangıç zamanından beri can dostum Cemalettin'in Sürmene'deki evi oldu. Güzel akşam muhabbetinden enerjimizi depolayarak sabah Artvin istikametine doğru yola çıktık.


Sürmene'den sonra Hopa'da konakladık. Hopa Öğretmenevi otoparkı karavan konaklama için en uygun yer. Güvenlik kameraları ve güvenlik elemanları var. Sabah uyanınca baktık sağımız solumuz araba dolu, kahvaltıyı yolda manzaralı bir yerde durup yaparız diye yola çıktık. İlk benzincide durup karavanın deposunu doldurdum. Daha az yol yaptım, lastikler ısınmamıştır diye havalarını da kontrol ettim. Sağ arkanın havası 70 olması lazımken 50 ye düşmüş. Allah Allah deyip ( kendi kendime ), havasını tamamlayıp yola devam ettim.
Eskiden Cankurtaran diye güzel manzaralı bir yer vardı, aklımda orası var. Orada kahvaltı yaparız diyorum ama dere boyu tünellerden geçe geçe, aaa Borçka’ya geldik. Oldu olacak Karagöl’de kahvaltı yaparız deyip devam ettik.
Rampalar çık çık bitmiyor.. Bir ara sanki karavanın altından metal sürtünmesi sesi gibi bir ses geliyor kulağıma.. Ses artmaya başlayınca sağa çekip bakayım dedim.
Aneeyy, bizim alttaki deponun bağlantılarından birisi kopmuş, depo neredeyse yere sürtünüp parçalanacak. daracık yol, habire araba gelip geçiyor. O arada suyu boşalttım. Bu iri kıyım cüssemle karavanın altına doğru yatarak ilerleyip, depoyu zorla yukarı itip, şeritle geçici olarak bağladım. İlk plan geri dönmekti ama o kadar gelmişken Karagöl’e çıkıp geri dönelim dedik.









Karagöl'den inişte bir ara arkadan bir taksi bize korna çalıp bir şeyler anlatmaya çalıştı. Benim ip sağlamdı ama koptu herhalde dedim ama kopmamış. Frenlerimiz ısınmış, balata kokusu adamlara gelince uyarmaya çalışmış. Balata işte.. ısınınca kokuyor.
Borçka’da rastgele bir ustaya çektim karavanı. Biz yapamayız filan dedi ama, o Karadenizli’de ben neyim.. Bu depo yapılmadan yola gidemem, yapılacak dedim. Adam ya acıdı ya da çattık dedi herhalde. Epey uğraştı ama yaptı. Sonuç 250 törkiş lira..
Artvin merkeze geldik. Konu ile bağımsız ama bu Artvin’i kim il merkezi yapmış arkadaş. Nasıl bir dağın yamacına kurmuşlar, böyle il merkezi olur mu.. Yazık burada yaşayanlara. Neyse, aklıma lastik havasının azalmış olması geldi. Dağda bayırda sorun çıkartmasın diye bir lastikçiye uğrayıp, kontrol ettireyim dedim. Adam söktü, suya koydu. Lastiğin her tarafından ince ince hava çıkıyor. Meğer lastik içindeki astar kopunca böyle olurmuş. Bu lastik çöp dedi. Eee, çıkma takalım yerine de sonra komple yenilerim dedim. Zaten 4-5 tane lastikçi var, hepsini dolaştım bizim ölçülerde yok. Hava da nasıl sıcak, ter şeysimden akmaya başladı. Anlaşıldı yeni alacağız. Niyeyse burada hep Petlas lastik var. Mecburen değiştirdik. Gitti yine paracıklar...
Çok oldu farkındayım ama.. Karavan gezisi sadece öyle güzel fotoğraflar, videolar.. ohh miss gibi hayat değil. Kendine göre dertleri de var. Sadece kıskanıp kem gözle bakacaklar kenara çekilsin lütfen..










Karavanla uğraşmalı yorucu bir gün sonrası Karagöl gezisi ve Artvin Kafkasör'e geldik.. Kafkasör'de boğa şenliklerinin yapıldığı yer ve biraz yukarısı Artvin'lilerin mesire alanı. Çok fazla piknikçi yanında çadır kamp kuran vardı. Şenlikli bir yer. Buz gibi içme suları ve wc var. Alışveriş yeri yok, hazırlıklı gelmek gerekiyor.










Kafkasör sonrası keyifli ve güzel manzaralı bir yolculuk yaparak Ardanuç'a geldik. Ardanuç'ta tam Belediyenin önündeki park alanında konakladık. Gündüz biraz gürültü ama gece ses seda yok. Tam merkez olduğu için güvenlik endişesi yok.
Ardanuç hakkında bir kaç söz edeyim. Muhtemelen buralı değilseniz, gelip buraları gezmezsiniz. Herkes biz değil )).. İki dağın arasında kurulmuş eski bir yerleşim. Şehrin en büyük binası İmam hatip lisesi. En güzel görüneni de Kaymakamlık binası. Sokaklar toz toprak içerisinde. Klasik geri kalmış Anadolu kasabası havasında. Dikkati çeken insan özelliği.. Hiç kara çarşaflı kadın görmedim. Özellikle lokantalarda gayet düzgün giyimli kızların çalıştığı dikkat çekici. Sanırım buradaki erkeklerin hepsi buralıları tanıyorlar, yabancılar dikkat çekiyor. Biz sokakta yürürken hepsinin bizi gözleri ile takip etmesinin başka anlamı olmasa gerek. Kafkasör'de konuştuğumuz bir vatandaş ısrarla burayı görmemizi, Şavşat'dan daha iyi olduğunu filan anlattığı için geldik ama dediği kadar değilmiş. Gelmiş, görmüş olduk işte. İnsanın ölmeden önce görmesi gerekmeyen yerler listesine ekledim.. Yine de vahşi doğayı sevenler için görülesi yerlerden diyerek yumuşatalım ))..



Bütün doğa fotoğraflarında Artvin'in en güzel yeri Şavşat olarak görülür. Şavşat'a giriş videosunu izlerseniz güzel olanın Şavşat'ın ilçe merkezi olmadığını hemen anlarsınız. Bir dağın yamacına kurulmuş, şehirleşmesini sağlayamamış, alt yapısı ve binaları çok kötü bir yer karşımıza çıktı. Ama sonraki videolarda göreceğiniz üzere köyleri ve yaylaları öyle böyle değil, inanılmaz güzel.






Şavşat ilçe merkezini şöyle bir kısaca turladıktan sonra istikametimiz yine doğaya kaçmak oldu. Hedefimiz yüzer adacıkları ile ünlü Arsiyan yaylası. Oraya giderken yolumuza çok şirin bir göl çıktı. Burası Şavşat Balık Gölü. Vaktin olacak, kendini ona göre hazırlayıp gideceksin ve orada karavan ile en az bir hafta kalacaksın. O kadar keyifli bir havası ve manzarası var.



















Balık gölü sonrası inanılmaz kötü bir yoldan yaklaşık 2 saat süren bir yolculuk ile Arsiyan yaylasına ulaştık. Yayla yakınında park edip dağın zirvesindeki yüzen adacıklara ulaşmamız ayrı bir macera oldu. En iyisi vakit ayırıp yukarıdaki videoyu izleyin derim..

Arsiyan yaylasından dönüşte Pona Alabalık tesislerinde geceledik. Bir alabalık tesisi ne kadar doğal olabilir derseniz, burası ondan daha fazla doğaldı. Yorgunluğumuz üzerine derenin üzerine kurulmuş yer sofrasında keyifli bir akşam geçirdik.
















Sabah ilk mola yerimiz Şavşat Karagöl oldu. Burası da manzara ve doğallık olarak muhteşem bir yer. Burada şiddetli bir yağmura yakalandık ama burası Karadeniz, çok normal. Bizim Karavan ile doğu turu planımızda daha gitmek istediğimiz çok yer olduğu için burada konaklamadık ama çok rahatlıkla kalınabilecek bir yer.


Şavşat'ın muhteşem köy manzaralarını izleye izleye Ardahan yoluna doğru gidiyoruz.. Orada görüşmek dileğiyle..