" Her yer en az bir defa görülmeyi hak ediyor "

29- ORALSK / KAZAKİSTAN

 

25 haziran günü tekrar Kazakistan'dayız. Kazakistan'ın Oralsk şehrine geldik. Bu defa Rusya- Kazakistan sınır geçişimiz çok sıkıntılı olmadı. En büyük soruşturmayı biz yaşadık. Tek nedeni yeşil pasaport sahibi olmamız. Adamlar sanırım ömürlerinde ilk defa gördükleri için bilmiyorlar. Oraya telefon, buraya telefon ediyorlar, internetten araştırıyorlar, 3-4 polis bir araya gelip tartışıyorlar. Arkadaş bu Rusya 'ya kaçıncı giriş çıkışımız, no vize no problem diyorum ama anlayan kim.
Araçlarla grup olarak yurtdışına çıkanlara benden bir tüyo. Grubun en arkasında olan en kârlı oluyor. Bize ahret soruları soran polisler işi öğrenince arkadakiler için çok kolay oluyor. Bizim arkadaki arkadaşa sadece iki soru sormuşlar. Aracınızın markası ne? Fiat, rengi? beyaz.. okey !

Rusya'nın sulu, yeşilli, bol ağaçlı coğrafyasından sonra Kazakistan yine bildiğin uçsuz bucaksız ova. Tek tük ağaçlar, susuz verimsiz topraklar. Bu Ruslar toprakları paylaşırken ayrılan diğer ülkeleri fena kazıklamışlar. Bu konuda son kararım bu.

Eğer Rusya'da olaylar yeniden patlamaz ise planlanan rotamıza devam edeceğiz. Görünen o ki kısa sürede ciddi yeni gelişmeler olmayacak gibi. Bu arada irtibat kurduğumuz ve beni sürekli güncel bilgiler ile bilgilendirip, desteklerini yanımda hissettiren, planlama yapmama destek olan dostlar oldu. Kendilerine çok teşekkür ediyorum.










Oralsk şehrinin en turistik yerleri Aleksandr Puşkin (1799-1837) adına yapılmış otel ve müze.
Puşkin, günümüzde sıra dışı bir kahraman olarak anılır. Rus edebiyatının başyıldızıdır, kurucusudur. Rus edebiyatını onun adını anmadan değerlendirmek, tanımak, hatta sevmek ve bütün Rus yazarlarında onun gölgesini görmemek olanaksızdır. Rusya’dan Türkiye’ye gelen ilk yazardır. Bu onun ilk ve son seyahatiydi. 1829 yılında, Rus-Türk Savaşının ortasında Rus Kafkas Ordusuyla birlikte sınırı geçip Kars ve Erzurum’u gezdi.
Puşkin de daha Erzurum seyahati sırasında dönemin Türkiye’siyle Rusya arasındaki ortak atmosferi hissetmiş, hatta daha sonra, Ekim 1830’da bu konuda bir şiir yazmıştı. Bir yeniçerinin ağzından yazdığı şiirde İstanbul’un Batıya dönerek gavurlaşmış olduğunu söylüyordu.
Her koşulda şiirin Türkiye’de günümüzde bile sıkça karşılaşılan bir söylemi dile getirmiş olması şaşırtıcıdır:
“İstanbul’u övüyor şimdi gavurlar,
Ama yarın demir topuklarıyla,
Uyuyan yılan gibi ezecekler
Ve öylece bırakacaklar giderken.
İstanbul rüyadaydı beladan önce.
İstanbul koptu Peygamber'den;
Kurnaz batı kadim doğunun hakikatini
Karman çorman etti orada-
İstanbul, günahın mutluluğuna kapılıp
Bıraktı duayı ve kılıcı....
Puşkin her aydın, yazar, şair gibi devlet gücünü elinde bulunduranların hışmına uğramış, hayatının bir bölümünü Sibirya'da sürgünlerde geçirmiş. İşte o sürgünlerin bir bölümünü bugün ziyaret etmeye çalıştığımız, şimdilerde adına müze olan evde geçirmiş. Müze kapalı olduğu için içerisini görme şansımız olmadı. Bilenler bilir ki, Puşkin hayatını çok saçma bir şekilde, bir düelloda kaybetmiştir.
Oralsk şehrindeki iki günlük molamız yarın sabah tekrar Rusya yönünde yol alarak son bulacak. Bugün şehir gezmesinden çok alışveriş gezmesi ile geçti. Malum Rusya'da kredi kartlarımız geçmiyor. Bu seyahatte bir defa daha öğrendik ki kredi kartı hayatımızın bir parçası olmuş. Nakit para harcayarak uzun yolculuk yapmak gerçekten stres yaratıyor. Hiç beklenmedik yüksek miktarda nakit ihtiyacımız olursa sıkıntı yaşamayalım diye, Rusya bölümünde ciddi ciddi cimrileri oynuyoruz. Kazakistan'da kredi kartı ile alışveriş imkanına kavuşunca karavana biraz yiyecek içecek stoku yapmaya çalıştık .





Yine yeniden savaş sürprizleri olmaz ise planlanan rotamıza devam. İki günlük Kazakistan mecburi molasını bitirdik, yine, yeniden Rusya bizleri bekler.. Umarım yine güzel fotoğraflar, notlar ile buluşuruz.