Perşembe

MADRİD / İSPANYA

madrid ispanya
Sömestre tatili başlamak üzere ve İstanbul'a  kar bekleniyor, zaten çok soğuk. Bizde bir yerlere huzursuzluğu başladı. Kızım ısrarla sıcak bir yerler olsun derdinde. Aklında Uzakdoğu var ama son dakikaya kalınca fiyatlar almış başını gitmiş. Biz yine gözümüzü batıya, Avrupa'ya çeviriyoruz. En sıcak olsa olsa İspanya'nın güney tarafları olur diyoruz. Planlamamızı yapıp, 10 günlük İspanya güney şehirleri yani Endülüs bölgesi gezimiz için, Sabiha Gökçende, Pegasus'ta koltuklarımıza kuruluyoruz.

İstanbul-Madrid arası 4 saat 15 dakika sürüyor. Pegasusun daracık koltuklarında oldukça sıkıcı bir yolculuk olarak geçiyor. Madrid havaalanı şehrin biraz dışında olduğundan metroya yöneliyoruz. 15 dakika kadar valizlerle yürüdükten sonra ulaştık. aldığımız metro haritasından anlıyoruz ki otelimize 3 aktarma ile ulaşacağız. Metro sistemi çok düzenli ve aktarmalarda 1-2 dakika ancak bekleyerek biniliyor. Sonunda Opera durağında iniyoruz ve yeryüzüne çıkıyoruz. Hava güneşli ve ılık, ilk izlenimimiz doğru yere gezmeye geldiğimiz oluyor. 

Kalacağımız otel durağa 100 metre yakınlıkta ve sokağına gidip oteli aramaya başladık. Otel derken öyle kocaman otel olarak düşünmeyin.3 katlı bir binanın üst katında 2 yıldızlı bir hostal. Ben kızıma buralara bakarken hostalda ne işimiz var dediğimde, hostel ile hostalı karıştırma, senin bildiğin o ucuz, gezginlerin kaldığı yerler Hostel dedi. Hostal bunların bir üstü imiş. Şöyle kıyaslayın burada ki hostala 3 gün için verdiğimiz para ile Sevilla'da kaldığımız Hilton oteline verdiğimiz para aynı idi.Zor bela Hostal Luz'un  zilini bulup çaldık. Tereddüt ede ede yukarıya çıktık,çünkü kapıda hostal olduğuna dair bir yazı bile yoktu. İçeriye girdiğimizde ilk tedirginliği attık. Çünkü içerisi gayet güzel,temiz bildiğin küçük otel gibiydi. resepsiyonda ki teyze,ki 70 li yaşlarda, İspanyolca harici tek kelime bilmiyordu. Hiç konuşamadan anlaşarak,odamıza yerleştik.
madrid ispanyamadrid ispanya
Kaldığımız otelin kahvaltı yapacak yeri yoktu. Bunun yerine hemen sokağın karşısında aslında güzel bir mekanla anlaşmışlar. Fiş veriyorlar ve gidip orada kahvaltı yapılıyor. kahvaltı denilen de yukarıdaki 2 parça kızarmış ekmek,1 küçük zeytinyağı, küçük bir domates sosu ve kahveden oluşuyor. Bu kadar muhteşem bir kahvaltı olacağını bilseydim, sadece oda olarak kiralardım.
madrid ispanyamadrid ispanya
madrid ispanya
madrid ispanya
Kaldığımız yerin çok merkezi yer olmasının avantajını yaşıyoruz. Otelimizin hemen üst sokağında “Mercado de San Miguel” denilen ünlü tapas bar çarşısı diyebileceğim yer var. Burada her çeşit tapas yanında atıştırmalık her şey var. tabii her çeşit bira ve şarap eşliğinde. Kızımın tapas merakı yüzünden burayı her gün ziyaret ederek günümüzü sonlandırdığımızı söylemeliyim.
madrid ispanya
madrid ispanya
madrid ispanya
Madrid'in merkez meydanı Sol meydanı. Burası Vodafone Sol meydanı olarak adlandırılıyor. Nasıl bier reklam anlaşması ise, anlamak biraz zor. Her zaman kalabalık bir meydan. Öyle çok büyük bir meydan olarak düşünmeyin. Etrafı restoranlarla çevrili, sürekli birilerinin bir şeyler sergileyip, para kazanmaya çalıştıkları bir alan. Bunlardan birisi de örümcek adamdı. Göbeklerimizi yarıştırmaya çalışıp, etraftakileri güldürdük..
madrid ispanya

Plaza de Cibeles Meydanın en ünlü yapısı olan Kibele Sarayı, Madrid’de yer alan İspanyol posta teşkilatının merkezi binası.Burada kocaman bez afişe "refugess welcome" yazmışlar. Ortalıkta pek Suriye'li ya da sığınmacı görmesekte, Sığınmacılara hoş geldiniz demişler.
madrid ispanya
madrid ispanya
Madrid Kraliyet Sarayı (PALACİO REAL) 18. yüzyılda Madrid’de yapılan bir saraydır. Şehrin bu önemli tarihi yapısı 1931 yılında XIII.Alfonso’nun tahttan çekilmesine kadar hükümdar ikametgahı olarak kullanılmaktaymış. Günümüzde devlet törenleri için kullanıldığı söylendi.
madrid ispanya
madrid ispanyamadrid ispanya

Almudena Katedrali, “Kent Katedrali” olarak da bilinen Madrid’de bulunan  katedraldir. Palacio Real’in karşısında bulunan Almudena 1879 – 1993 yılları arasında yapılmış.  Bazı dönemlerde yapının inşası tamamen durmuş.Bunun nedeni ve inşasının bu kadar uzun sürmesinin en temel nedeni ekonomik sıkıntılar olmuş. Başka ülkelerdeki ünlü Katedralleri görenler için öyle "vaay be" denilecek bir özelliği yok.Hatta kiliselerdeki para ile mum alıp yakma yerine burada para ile led lamba yakma düzeneği bile yapılmış.
madrid ispanyamadrid ispanya
madrid ispanya
Plaza Mayor, Madrid’in en ünlü ve büyük meydanlarından biridir. Sol meydanına yürüme mesafesinde bulunan meydan, Habsburg dönenimde inşa edilmiş.İnsanların gezindiği, etrafta ki kafelerde bir şeyler içtiği bir meydan.Buradan çok kısa yürüyüş mesafesi uzağındaki merkezi mahalle aralarını gezerek, şehir hakkında daha ayrıntılı fikir sahibi olma yürüyüşleri yaptık. Günlük ortalama 20 bin adım kadar :)
madrid ispanya
madrid ispanya
madrid ispanya
madrid ispanya
Prado Müzesi, Madrid’de bulunan dünyanın en ünlü ve görkemli sanat galerinden biridir. 1819 yılında açılan müze, bir binada bulunmaktadır. El Paseo del Prado sokağındaki müze, adını bulunduğu yer olan “Prado”dan almaktadır.  İspanyol kraliçesinin Paris Louvre Müzesi’ni ziyaret ederek oradan çok etkilenmesi üzerine yapımına başlanmış. Prado Müzesi koleksiyonu yaklaşık 8600 tablo, 5000 çizim, 2000 oymabaskı, 1000 para ve madalya, değerli birçok heykel, mobilya, eşya barındırmaktadır.
Yukarıdaki giriş kuyruğuna bakarak ne kadar talep varmış diye düşünmeyin. Normalde müze giriş ücreti 14 euro, ancak akşam 6-8 saatleri arası giriş ücretsiz. Bu nedenle de bizim gibi o kadar para vermeye gerek yok, 2 saat bize yeter diyenler saat 6 ya doğru kuyruk oluşturup, bedavadan geziyorlar.
madrid ispanya
madrid ispanya
REİNA SOFİA MÜZESİ, Madrid'de gezilecek yerler listesinde ilk sıralarda yer alan bu müzenin binası 18. yüzyıldan kalmadır. İki cam asansör, binanın arka tarafı, geçici sergi salonları, kütüphane ve konferans salonu olarak  yapıya sonradan eklenmiş. Bu müzede görülebilecek en ünlü eser Pablo Picasso’nun “Guernica” isimli eseridir ve 20. yüzyılın en ünlü resimlerinden olarak bilinir. Picassonun eserlerine  fotoğraf çekimine kesinlikle izin vermiyorlar. Burasını gezmek en az 2 saatlik bir zamanımızı aldı. 
madrid ispanya
madrid ispanyamadrid ispanya


madrid ispanyamadrid ispanya

El Retiro Park ya da tam adıyla Parque del Retiro, Madrid’in en ünlü ve en popüler parklarından biridir. IV. Felipe’nin sarayının bahçesinde yer alan bu parkın planlanması ve yapılması 17. yüzyıla kadar uzanır. Şehrin en sevilen parklarından olan Parque del Retiro, Madrid gezilecek yerler listenize mutlaka eklemeniz gereken yerlerdendir.Parkı saatlerce gezseniz bitiremezsiniz büyüklüğünde. İçeride ayrıca küçük sergi binaları da var ve bunlar bile başlı başına ayrı bir güzellikte.
madrid ispanya
madrid ispanya
Retrio parkın büyük havuzunda salına salına gezen ördeklerden iki tanesi de bunlar.
madrid ispanyamadrid ispanya


Plaza de Espana, Madrid’in en büyük ve ünlü meydanlarındandır. İspanyol diktatörü Franco’nun ülkeyi modernleştirme çalışmasının bir ürünü olan bu meydan ve burada ki Don Kişot heykeli, şehrin en çok ziyaret edilen yerlerindenmiş.
madrid ispanya

madrid ispanya
Debod Tapınağı,  yeniden inşa edilen antik Mısır tapınağıdır.Mısırdaki tapınaklardan bazı eşyalarda getirilerek,oradaki tapınaklara uygun bir yapı oluşturulmuş. Küçük ama Madrid'de böyle bir oluşturulması ilgi çekmeye yetiyor.
madrid ispanya
madrid ispanya

madrid ispanya

Avrupa'da hemen her şehirde dikkati çeken en güzel şeylerden birisi,buradaki çoğu eski binanın hiç değiştirilmeden korunduğudur.Eski binaların dış görüntüsüne çok önem verirler. Bu estetik kaygısı şehir merkezinde ki az sayıdaki yeni binalar içinde geçerlidir. Yukarıdaki fotoğraflar bir sanat merkezinin balkonu olup,beğenmemek mümkün değil.
madrid ispanya

Bir binanın yan duvarını bir bahçe gibi süslemişler. Önce plastik malzemedendir diye düşündüm. Dibine kadar gittim ve olamaz, tamamen canlı bitkilerden oluşan hoş ama zor bir çalışma yapılmış.
madrid ispanya



madrid ispanya
Şehirde bunlar gibi dükkanlar oldukça fazla. İçeride gıda adına yok yok denecek kadar her şey var. özellikle tapasda jambonlu et ürünleri çok kullanıldığından olsa gerek, her taraf bu işlenmiş etlerle dolu.
madrid ispanya
Madrid genel olarak düz sayılabilecek bir arazide olduğu için bolca bisiklet var. Burada dikkatimi çeken ise,elektrikli bisikletlerinde çok olması. Bunlar için şehrin bir çok yerinde böyle park oluşturulmuş. Para karşılığı kiralıyorsunuz, gittiğiniz yerdeki başka parka bırakabiliyorsunuz. Bu arada bisikletler beklerken aynı zamanda şarj oluyorlar.
madrid ispanya
Madrid'de kaldığımız 3 gün boyunca tek bindiğimiz toplu taşıma aracı teleferik oldu. Merkezde konaklayınca her tarafa yürüyerek ulaştığımızdan, hiç ihtiyacımız olmadı. Teleferik te öyle yüksek bir yere çıkmak için değil. Zaten yüksek bir yerde yok. Yaklaşık 3 km. boyunca düz bir şekilde, şehrin dışındaki ormanlık,gezi alanlarının olduğu yere,tamamen meraktan gittik geldik. Biraz yüksekten manzara seyretmek adına fena da olmadı.
madrid ispanya
Dünyanın her tarafında olduğu gibi, burada da sokakta para dilenenler, bir köşede uyumaya çalışanlar azımsanmayacak kadar mevcut. hep güzel görüntüler paylaşınca sanki oralarda hiç kimsenin hiç bir sorunu yokmuş, lay lay lom bir hayat sürülüyor ön yargısına kapılmayın lütfen...
madrid ispanyamadrid ispanya

madrid ispanya
Son bölümde biraz da yeme-içme bilgileri paylaşayım. İspanyolların milli yiyeceği tapas,milli içeceği de sangria demek yalan olmaz sanırım. Tapas denilen şey genelde bir ekmek parçası ve üzerine konulan her şey. Üzerine ne konulmuş ise onun adı ile tanımlanıyor. Sangria ise bir miktar şarap,sonrası meyve suyu ve içerisine elmaiportakal gibi meyve parçaları ve bol buz ile servis edilen içecek.
madrid ispanya





madrid ispanya
Burada dikkate değer bir yiyecek de churrosu denen bizdeki halka tatlısının tuzlu olanı. Bunu sıcak çikolataya batırıp yiyorlar. Çok popüler bir yiyecekleri olmuş.Her tarafta bir churrosu yeri var ama  yukarıdaki mekanın özel bir yeri var. Yaklaşık 100 yıllık bir işletme ve sadece bunu satıyorlar. Bizde uzunca bir kuyruğu göze alarak burada yemeyi tercih ettik.
madrid ispanya
Biranın ve şarabın sudan ucuz olduğu, ki bu gerçek bilgi, bizim öyle bir deyim olduğu için yazmadım, Madrid gezimizi özetlemeye çalıştım. Artık Granada'ya doğru yol alma vaktidir...

Pazar

ÇANKIRI

ILGAZ

ılgaz çankırı
Ilgaz Anadolu’nun 
Sen yüce bir dağısın 
Baharda yer yüzünde
O cennetin bağısın

Evet Ilgaz Anadolu'nun yüce bir dağıdır. Pek çoğumuz bunu ilkokulda öğrenip, hafızamıza kazımış olsak bile, Ilgaz çoğumuz için "Orda bir köy var, uzakta, O köy bizim köyümüzdür. Gezmesek de, tozmasak da, O köy bizim köyümüzdür" kıvamında bir yer olmaktan öteye gitmemiştir.

Ömrüm boyunca Karayolu ile İstanbul'dan Trabzon'a seyahat etmişimdir. Bütün yolculuk edenler gibi benim içinde Ilgaz yemek yenilen, çay içilen bir mola yeri olmuştur. Oysa ki yol üzerinde ki mola Restoranlarından  ayrılıp,20 km kadar dağa doğru çıkınca apayrı bir dünya olduğunu görüyorsunuz.
ılgaz çankırı
ılgaz çankırı






ılgaz çankırı

ılgaz çankırı
Batı Karadeniz Bölgesi’nin en yüksek dağ silsilesini oluşturan Ilgaz Sıradağları, Çankırı ve Kastamonu il sınırları içerisinde yer almaktadır. Zirve noktası 2587 metre rakımlı Büyük Hacet Tepesi olan sıradağlarda ki diğer önemli yükseltiler 2546 metre rakımlı Küçük Hacet Tepesi, 1980 metre rakımlı Kulpi, 1934 metre rakımlı Altunsivri ve 1763 metre rakımlı Kocadağ’dır.

Ilgaz aslında Ankara'lıların kayak yeridir demek lazım. Çünkü İstanbul'a 470 km, Ankara'ya 200 km uzaklıktadır.
ılgaz çankırı
ılgaz çankırı




ılgaz çankırı

ılgaz çankırı
1600 ila 2000 metre rakım aralığında bulunan ve yaklaşık 1480 hektar alana yayılan Ilgaz Kayak Merkezi, zengin florasıyla tanınan Ilgaz Dağı Milli Parkı içerisinde yer almaktadır. Köknar ve sarıçam ağaçlarının muhteşem manzarası eşliğinde görsel bir şölene ev sahipliği yapan tesisler bölgesi, aralık ayında başlayıp nisan ayına kadar devam eden kayak sezonuyla konukları ağırlamaktadır.

Kayak bölgesinde 5 yıldızlı bir otel yanında Ankara Üniversitesinin, Kayak Federasyonunun, Silahlı Kuvvetlerin ve Köy hizmetlerinin gibi çeşitli konaklayacak tesisler de var.
ılgaz çankırı
ılgaz çankırı


ılgaz çankırı

 ılgaz çankırı

Ilgaz Kayak Merkezi’nde toplam 3 pist vardır. Sömestir ve tatil dönemleri dışında Uludağ ve Kartalkaya gibi popüler adreslerdeki kalabalığın yaşanmadığı Ilgaz, bu özelliğiyle hem kayak tutkusunu tatmin etmekte hem de kargaşadan uzak sessiz bir tatil geçirme ortamı sunmaktadır. 

Benim için söylemem gerekirse, kayak yapmayı hala daha öğrenememiş birisiyim. O yüzden buraya sadece kayak için gidilmeyeceğini belirtmek isterim. Manzara zaten olağanüstü güzel. Soğuk dağ havasını ciğerlere çekmenin keyfi bile apayrı bir keyif. Sizde yolunuz buralardan geçerken hiç olmazsa 2-3 saatinizi ayırın ve yoldan çıkın derim. Pişman olmazsınız...

Pazartesi

PAMUKKALE / DENİZLİ

pamukkale
1990'lı yılların başında afyon'da mecburi hizmet yaparken Pamukkale'ye bir kaç defa gitmiştim. O zamanlar suyu bol, her tarafın bembeyaz olduğu bir yerdi. Dolayısı ile daha ünlü ve popüler bir yerdi. Şimdilerde kötü kullanımdan dolayı, her yerimiz gibi burası da bozulmaya yüz tutmuş olsa da hala daha gidip görmeyenler için görülesi bir yer olma özelliğini sürdürmektedir.
pamukkale
Travertenlerde neredeyse hiç su yoktu ve çoğunluğu susuzluktan (otellerin büyük bir bölümü suları bölüp kendi tesislerine almış) ve insanların üzerinde ayakkabı, terlik vs. ile dolaşmasından dolayı kararmıştı (terlikle dolaşanların neredeyse tamamı da yerli turistlerdi). Allah'tan Unesco Dünya Kültür Mirası listesine almış da bu güzelim yeri tamamen yok edememişler.
pamukkalepamukkale
pamukkale
Eskilerde Türkiye'yi tanıtmaya çalışan bütün yazılarda ya da fotoğraflarda mutlaka pırıl pırıl bir Pamukkale görüntüsü olurdu. Ben de değişik açılardan fotoğraflar çekerek sizlere göstermek istedim. Görüldüğü gibi o pırıl pırıl travertenlerden eser kalmamış.
pamukkalepamukkale
pamukkale
Eski güzel halini çok iyi bildiğim için son gördüklerim canımı sıkmış olabilir. Ee zaten kötü imiş neden gidelim diye düşünmeyin. Ne kadar geç giderseniz o kadar kötü durumda göreceğinizi düşünerek, siz yinede Pamukkale'yi görün derim. Ayrı bir havası olduğu kesin. Yapılan otellerin fazlalığı nedeni ile tam bir turist sömürme alanına dönüşmüş olsa da, güzel duygular hissettirdiği kesin. 
pamukkale
pamukkale
pamukkalepamukkale
Denizli Pamukkale gezisi için sizlere küçük tüyolar da vermek isterim. Eğer burada konaklayacak iseniz, Pamukkale'de otel sayısı oldukça fazla ama dediğim gibi tam bir turist sömürme bölgesi olmuş. Burası Denizli'ye yarım saatlik mesafede. Denizli'de otel seçeneği bol hatta çok güzel bir Öğretmenevi'de var.Eğer yazın gitti iseniz mutlaka güneş kremi sürünüz. Beyaz taşlardan yansıyan güneş, siz fark edene kadar, kısa sürede yüzünüzü yakıyor.
pamukkalepamukkale
pamukkale

Son yıllarda Pamukkale'nin yıldızının sönmeye başlamasına rağmen, hemen travertenler bittikten sonra başlayan bir Antik kent bu açığı fazlası ile kapatıyor. Hierapolis antik kenti. ‘’Kutsal Kent’’ anlamına gelen , tapınak ve mezarlıklarıyla ünlü bir Frigya kenti. Antik kenti gezmek ise başlı başına bir gün alabilir aslında
pamukkale
pamukkale
Antikçağ'dan beri şifalı suları ile tanınan ve o zaman da günümüzdeki gibi şifa bulmak isteyen ziyaretçilerini ağırlayan Hierapolis'te birçok hamam yapısı bulunur. 9.500 kişilik tiyatrosu olması, burasının zamanında kalabalık bir yerleşim olduğunun göstergesi sayılmakta.
Bu arada hierapolis'in keşif hikayesi de çok ilginç. Ara Güler bir fotoğraf çekimi için Denizli'ye gidiyor ama köylerden birinde yolunu kaybediyor. Yol sormak için girdiği kahvede köylülerin masa yerine antik sütun başları üzerinde kağıt oynadığını fark ediyor ve Hierapolis böylece gün ışığına çıkıyor.
Son olarak bir çok görülecek yer için yolunuz düşerse görün diye son not yazmaya çalışıyorum. Ama Pamukkale için yolunuzu düşürmeye çalışın derim..