" Her yer en az bir defa görülmeyi hak ediyor "

BOLU

ALADAĞ

bolu aladağ
Bizim gibi İstanbul'da yaşayıp, sıcaktan bunaldığınızda, hafta sonu için kaçacak bir yer düşündüğünüzde, aklınıza gelmesi gereken bir yeri anlatmaya çalışacağım. Burası Bolu Merkeze 33 km mesafedeki Aladağlar...Hele ki İstanbul sıcaktan yanarken, bunu, gece üşüyerek uyumanın keyfine diyecek olmuyor. 

Burasının tek tesisi, Bolu Aladağ Kamp Eğitim Merkezi, Bolu Batı gişelerinden Kamp alanına ulaşmak için önce Gölcük'e ulaşmanız gerekiyor. Bolu'nun içerisine girdiğinizde tabelalar sizi Gölcük'e götürüyor. İstanbul'dan gelirken TEM otoyolunda Bolu Batı çıkışından çıkıyorsunuz. Çıkar çıkmaz direk karşı araya giriyorsunuz. Burada Şehir Merkezi tabelası, aynı zamanda Paşaköy, Sandallar, Kasaplar tabelaları var. Yaklaşık 3 km sonra şehir merkezine vardığınızda sağa doğru Gölcük tabelası karşınıza çıkıyor. Bundan sonra Kıbrıscık, Gölcük tabelalarını takip edin. Bu tabelaları takip ederken bir köşede Rizeliler Taş Fırın Ekmeği Marketini ve Bolu Termal Otel Tabelasını göreceksiniz. Burada sağa dönerek ana yola girmelisiniz. Bu köşede ne tarafa gitmeniz gerektiğine dair tabela bulunmuyor. Buradan sonra Gölcük tabelaları sizi Gölcük'e kadar görütüyor. Gölcük'e geldiğinizde içeri girmeden Kıbrıscık'a doğru devam edin. Yaklaşık 15 km sonra, sola doğru İzcilik ve Spor Kampüsü tabelasını göreceksiniz. Sola döndükten sonra yine tabelalar sizi kamp alanına kadar götürecek. Bu sapaktan kamp alanı 4 km sonrasında.
bolu aladağ

bolu aladağ
bolu aladağ
Burası aslında milli takımlar için yapılmış bir kamp. Konaklama için küçük bir otel ve arkasındaki alanda, ağaçların arasına yapılmış, bungalovlar bulunuyor. Otelde yer bulmak çoğu zaman zor oluyormuş ama zaten buranın özelliği bence bungalovda kalmak. Bungalovların içerisinde 2 adet tek kişilik yatak ve wc-banyo bulunuyor. ücretleri oldukça uygun fiyata. güncel bilgiler tesisten öğrenilmeli. Zaten buraya gitmeden önce mutlaka arayıp, yer ayrıltılması gerekir. Yoksa sıkıntı yaşama ihtimali yüksek. Ayrıca bungalovların yanına çadır kurmak içinde izin veriyorlar, aklınızda bulunsun.
bolu aladağ

bolu aladağ

bolu aladağ
 Burada neler yapılır derseniz, size kalmış tabii ki. Bana göre en keyifli bölümü, bizim gibi bungalovun önünde mangalınızı yakarak, uykunuz gelene kadar serin havada yeyip-içmenin tadını çıkarırsınız. Yalnız önemli bir ayrıntı, burada öyle market, bakkal gibi bir yer yok. Bütün ihtiyaçlarınızı, Bolu'dan tamamlayarak gitmeniz gerekiyor. Otelde restoran var ama belli saatlerde açık ve çokta fonksiyone değil.
bolu aladağ
bolu aladağ
 bolu aladağ
    Kamp etrafında gece yürüyüşü yapabilirsiniz. Sizi bekleyen çoban köpeği ve karnını doyurursanız daha da güvenli hissedersiniz.Zaten kampın etrafı çok sağlam olmasa da çit tel ile çevrilmiş durumda.bolu aladağ

bolu aladağ
bolu aladağ

 Biz oraya Amsderdam'da yaşayan sevgili kuzenim Filinta ile gittik. Gece geç yatmış olsak bile, yüksek dağ havasının etkisi ile sabahleyin erkenden kalktık. Kahvaltı tabaklarını otelden aldık. Epey zengin kahvaltı tabağı doğrusu..
bolu aladağ

bolu aladağ
bolu aladağ
Gündüz için çok güzel manzarası olan bir bölge.. Kampın hemen bir göl bile bulunuyor. Hatta biz burada balık yakalamak için olta bile attık ama o gün balıklar başka yere gitmişlerdi, biz yakalayamadık. Size kısmet olabilir, kim bilir..
bolu aladağ

bolu aladağ













bolu aladağ
bolu aladağ
Benim gibi doğa fotoğrafları çekmeye merakınız var ise buralar tam size göre. Çeşitli kuş, börtü böcek fotoğrafları çekebilirsiniz.. 
bolu aladağ

bolu aladağ

bolu aladağ

bolu aladağ

bolu aladağ

 Aladağ dönüşünde, Türkiye'nin belki de en fotojenik gölü olan Gölcük gölüne mutlaka uğramalısınız. Eğer şansınıza güneşli bir hava var ise, ağaçların göldeki yansımaları, suyun maviliği sizi büyüleyecektir. Göl kenarında uzun yürüyüş yapabileceğiniz, yürüyüş yolu mevcut. Restoran ve cafe'ler de var, buralarda güzel manzara eşliğinde mola verebilirsiniz. Burada ki tek sıkıntı, günlük piknikçilerin kalabalıklığı ve onların oluşturduğu yoğun mangal dumanı..

Biz de burada olmazsa olmaz manzara fotoğraflarımızı çekip, güzel bir hafta sonunu geride bırakarak, İstanbul'a doğru yola çıkıyoruz....



SÜNNET GÖLÜ













Hafta sonu İstanbul'dan kaçmak isteyenler için, gittiğinize pişman olmayacağınız bir doğa gezisine gidiyoruz. Malum Bolu aynı zamanda göller bölgesi ve gezip görülebilecek çok güzel yerler var. Bunlardan birisi de Sünnet Gölü.

İstanbul'dan gidenler için, otobandan Akyazı-Mudurnu çıkışından çıktıktan sonra Kuzuluk Kaplıcalarının önünden geçiyoruz. Taşkesti beldesini geçtikten 8 km. sonra Sünnet Gölü 16 km tabelasından sağa dönüyoruz. 11 km sonra Sünnet Gölü 5 km tabelasından dönüp göle ulaşıyoruz. Toplam uzaklık 290 km. Daha önce Abant'ı görmediyseniz, Abant'ın içerisinden de gidilebiliyor ancak bu yol yaklaşık 85 km daha uzun. Biz Mudurnu'dan gidip, Abant üzerinden geri dönerek farklı yerler görmeyi tercih ettik.

1050 m. Yükseklikteki Sünnet Gölünün eşsiz manzarası ,yerleşim yerlerinden uzak ve tamamen ağaçlarla çevrili olması nedeniyle çok temiz,bol oksijenli bir havası var. Zaten bu nedenlerle de fizyolojik ve psikolojik terapi merkezi olarak tanıtılıyor. Göl kenarında yaklaşık 1.5 saatlik yürüyüş parkuru var. güzel manzara ve bol oksijen eşliğinde yürüyüşün keyfini tahmin edebilirsiniz.

Gölün yanında bulunan tek otel-restaurantta konaklamak ya da bir şeyler yiyip içmek mümkün. Otelin adı  "Doğal Yaşam Oteli", Ankara'ya daha yakın olması nedeniyle , daha çok Ankara'dan müşterileri var. Tahmin edeceğiniz üzere ,tek otel olduğundan, özellikle hafta sonu konaklama fiyatları abartılı pahalı. Ama zaten Mudurnu yada Bolu'ya çok uzak olmadığından, konaklamak istenirse oralarda da kalınabilir.

Otelin bahçesinde çok sayıda tavuk, ördek, hindi gibi hayvanlar var. Çeşitli tavuk cinslerinden var.  Hatta otelin tanıtımında Tavuk Müzesi olduğu da söyleniyor ama abartıdan başka bir şey değil.

Tavuk horoz esprileri eşliğinde bende oranın ünlü Horoz heykeli önünde klasik pozumu veriyorum. Rakım yüksek ve orman içi olduğu için yaz günü mont giyiyor olmak ta ayrı bir durum.

 Bu bölgeye gidip de tarih, doğa, mimari ve folklorik yapısı bozulmamış ender yörelerimizden olan, Göynük ilçesini görmemek olmaz. 

Kentsel SİT alanı ilan edilmiş bulunan Göynük, eski Türk evleri bakımından zengindir. Evlerin çatıları genellikle kırma çatı türünde olup, üzerleri yerli kiremitlerle örtülüdür. Evler, genellikle, zemin katlı bir veya iki katlı olarak inşa edilmiş olup, içten merdivenlidir.

Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemseddin’in  Türbesi Göynük'tedir. Türbe 1464 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmış. 

Şimdilerde adına saat kulesi denen, ama asıl adı “Zafer Kulesi” olan ahşap yapı, tüm Göynük’e tepeden bakıyor. Bu kule, 1922’de Sakarya zaferinin anısına Kaymakam Hurşit Bey tarafından yaptırılmış. Bütün ilçeyi tepeden gördüğü içinde güzel manzarası var. Yukarıda ki fotoğrafları da oradan çektim zaten.

 Yemek yediğimiz lokantada buzdolabının üzerinde ki kabaklar. Burada her şey olabildiğince doğal havası veriyor gibi.

Eğer buralara yakın yolunuz düşerse mutlaka Göynük'te 2-3 saatinizi geçirecek kadar zaman ayırın derim. Ama bence sünnet gölü, Mudurnu, Göynük bölgesini, bir hafta sonunuzu ayırarak, gezme planlaması mutlaka yapın. Pişman olmazsınız..